Safranbolu Gezi Yorumları

   Gezmeyi seven grubumuzla birlikte bir tatil değerlendirmesi daha yapalım dedik ve 21 Nisan Cumartesi gecesi Unesco'nun Dünya Mirası Listesinde olan, ismini Safran bitkisinden alan "Safranbolu" ya doğru yola çıktık.

İstanbul-Safranbolu arası yaklaşık 390 km. Karabük yolu üzerinden gidiliyor. Safranbolu, Bağlar, Kıranköy ve Çarşı bölümlerinden oluşuyor. , Bağlar eskiden bağ evlerinin olduğu Çarşı “Eski Çarşı” olarak bilinen tarihi şehrin olduğu bölüm,Kıranköy ise yeni şehir merkezi.

Sabah kahvaltı molası verdiğimizde yağmur çiseliyordu, sonrasında ise günlük güneşlik bir hava eşliğinde Bulak Köyünde bulunan Mencilis Mağarası ile turumuza başladık.



Mencilis Mağarası derin bir vadinin içinde bulunuyor. Mağaranın ağzına bu vadinin bir duvarındaki merdivenden tırmanılarak ulaşılıyor.


Mağaranın uzunluğu 3-4 km. kadar. Bu mesafenin 400 metresi gezmeye uygun bir biçimde ışıklandırılmış ve yürüme parkuru yapılmış. Mağaranın içinde duvarlardan damlayan sulardan dolayı nemli bir hava var ve oldukça serin.



Mağaranın içerisinde ,mağaranın dokusuna zarar verecek şekilde flaş patlatarak fotoğraf çekmek yasak. Sarkıtlar, dikitler ve gezdiren rehberin gösterdiği doğal oluşumlu figürler çok enteresan. Bazı yerlerde damlacıkların meydana getirdiği parıltıları görüyorsunuz. Değerli taş gibi parlıyor. İçerideki havanın Astım hastalarına iyi geldiğini de belirttiler.


İncekaya Su Kemeri
İncekaya Köyünde oldukça görkemli bir yapı. Altından geçen Tokatlı Deresinde  kanyon gezisi yapabilirsiniz.





Yörük Köyü
Gerçek bir Türk-Türkmen Köyü olması ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmış şirin bir köy. Turistik olması nedeniyle köye girer girmez kurulmuş tezgahlar sizi karşılıyor. Yaşlı amcalar ve teyzeler ile bir taraftan muhabbet bir taraftan alışveriş. Sımsıcak köy insanı. Doğallıktan iyice uzaklaşmış ve şehir hayatının karmaşında boğulan bizler için terapi gibi geliyor.



Yörük Köyü gezildikten sonra Karabük yolundaki Çevrik Köprü Restaurant'ta öğle yemeği malosı veriyoruz.


Yöresel lezzetleri tadmak için önceden sipariş ettiğimiz menümüzle hem açık havanın tadını çıkarıyoruz, hem de dinlenme fırsatı buluyoruz. Menüde Köy Tereyağı, Bal, Sıcak Pide, Salata, Safranbolu Bükmesi, Kuyu Kebabı, Ayran, Ev Muhallebisi ve Ev Baklavası yeralıyor. Sonrasında havuzdaki kaplumbağalarla eğleniyoruz.


Eski Çarşı



Cinci Han
Safranbolu eşrafından Cinci Hoca olarak bilinen Karabaşzade Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmış. O dönemde İpekyolu güzergahında bulunuyormuş.








Çarşı içinde Köprülü Camisi’nin avlusunda Güneş Saati bulunuyor.
Dört mermer ayağın taşıdığı, düz mermer bir zemin üzerine yapılan bu saat günün saatini metal plaka üzerine düşen gölgelere göre hesaplıyormuş.

Safranbolu "Saygılıkent" olarak da anılıyormuş. Mimari yapısı sebebiyle  hiçbir ev diğerinin manzarasını ve güneşini kapatmıyor. Bazı kapılarda iki tokmak bulunuyor. Birisi ev ahalisinin kullandığı diğeri ise misafirlerin kullandığı. Sesleri farklı olduğu için gelenin yabancımı yoksa evden biri mi olduğunu anlayabiliyorsunuz. Misafirlerin ağırlandığı bölümde havuz bulunuyor, neden derseniz , konuşma seslerinin dışarıya çıkmaması için düşünülmüş. Çevreye, kültüre,mirasa saygı ....Bu yüzden Saygılıkent unvanını almış.



0 yorum: